Sevimli Görünen Zararlı Dev
Vaktiyle her tarafı ağaçlarla çiçeklerle kaplı çok güzel bir vadi ve içinde kıvrım, kıvrım akarak bütün vadiyi sulayan pırıl, pırıl akan, bir de deresi varmış. Bu güzellikler doğal akışını seyrederken, derenin derinliklerinden çok şirin, sempatik ve çok sevimli, bir dev gelmiş. Suyun içinde yaşayan, herkesin ilgisini çeken, bu dev, vadi halkına ikramlarda bulunuyormuş.
Vadi halkına o zamana kadar hiç tatmadıkları içecekler dağıtıyormuş. Akıllı insanlar, biz içeriğini bilmediğimiz şeyi içmeyiz derken, bazıları da bedava sirke baldan tatlıdır diye birkaç tane alıp içmişler. Sonra yeniden içmeyi arzu etmiş tekrar içmişler. Ama içenler dayanamamış tekrar istemişler. Dev memnun bir şekilde
• İyi ama önceki ikramımdı, artık ücretsiz veremem!” demiş. Dev’in ayağına kapana içiciler,
• Kaç lira dersen veririz yeter ki, o içeceklerden bize tekrar ver diye yalvarmışlar.Bu durumdan çok memnun olan dev, bu içeceklerin satışını sürerken içmeyenlerde merak ediyor, deniyor ve sonra onlarda içmeye alışıyorlarmış. Bu içeceklere alışan Vadi halkının çoğu, kazançlarının büyük bir kısmını bu alışkanlıklara yatırıyormuş.
Aydın kişiler bu olaylar karşısında harekete geçmişler bu içeceklerin içeriğini merak ederek laboratuarda inceletmişler. Sonuç olarak bunların hiçbir faydasının olmadığı, hatta sayısız zararları olduğunu öğrenmişler. İnsanlara bu gerçeği anlatmışlar ama içenlerin büyük bir kısmı bu sözleri, hiç dikkate almamışlar, çünkü bu içeceği bırakmaya hiç niyetleri yokmuş.
Dev elindeki bu zararlı içecekleri vermekle, insanların hastalıklarına hastalık, ölümlere ölümler ekliyormuş. Tiryakilerin elinde avucunda ne varsa bu içeceklere yatırıyor, karşılığında birçok hastalıklara yakalanıyor, akıl ruh sağlıkları da bozuluyor aileler perişan oluyor, çevreye zarar veriyor sonra hastalanıp ölüyorlarmış.
Bu arada dev zenginleştikçe zenginleşiyor, bu arada değişime uğrayıp çirkinleşiyormuş. Bir taraftan daha da büyümeye ve dereden akan suyu engelleyip, bulandırarak, vadiyi susuzluktan harap etmeye başlamış, bu sebeple sade tiryakilere değil, tiryakinin ailelerine ve dolayısı ile bütün halka da, zarar veriyormuş.
Millet çaresizlik içinde, dev’e boyun bükmek zorunda kalmışlar, çünkü dev çok güçlü imiş ona baş kaldırmakla, suların tamamen kesilmesinden korkuyorlar, bu yüzden seslerini çıkaramıyorlarmış.
Vadi halkı, düşünür, bu dev gelmeden önce her şey yerli yerinde idi, ama onun gelmesi ile her şey alt üst oldu. Ne yapıp edip bu devi buradan çıkaralım derler, bunu duyan dev, öyle bir kükremişki, herkes korkudan sinmişler.
Beni buradan kimse çıkaramaz, çıkarmaya çalışırsanız suyun yönünü değiştirir, tamamen keserim, ölümünüz benim elimden olur diyerek herkesi tehdit etmiş.
Vadi Genel yönetimi, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri devin topluma sattığı içecekler konusunda bir toplantı yaparlar bu içeceklerin direk ve dolaylı zararlarını, sonlarının harap olacağını anlarlar. Bu durumda kişilerin kendine, ailesine, vatanına, milletine karşı maddi ve manevi zararlarından bahsederler bu devin vadiden çıkarılması gerektiği anlatılır lakin çalışmalar etkili olmaz. Bu deve esir olanlarında, dayanacak hali kalmamış, ellerini verenler, kollarını kurtaramıyormuş artık.
Düşünüp araştırmışlar, meğer devi yok etmenin, o zararlı alışkanlıklardan kurtulmanın yolu eğitim seferberliği yapmakmış. Yani radyo televizyon ve Internet’ten halka yönelik, toptan eğitim yapmakmış. Eğitim çalışmalarını duyan dev, öyle bir kükrer ki, onun kükremesinden halk öyle sıçrayıp korkarlar ki, devin, bir zarar vereceğini sanırlar, ama tersine, üzüntüden haykırırmış meğer. Hayret, onun titreyip sararmaya başladığını görürler.
Zalimlerden korkmayan, Allahtan başkasına kul olmayan, merhametli saygılı, sevgili, çocukları sevip koruyan bir sivil toplum kuruluşunun desteği ile eğitim seferberliği başlatılır.
Akıl ilim sahibi insanların desteği ile kişilik, sağlık ve başarı konulu bir eğitim seferberliği yapmaya başlarlar
Daha ilk çalışmalarla birlikte dev rahatsızlanmaya ve erimeye başlar, meğerki devin yok olmasının tek çaresi, insanın ömür boyu insanın ihtiyacı olan bilgilerleri eğitim seferberliği haline getirmek, yani topyekün cehaletle savaşmakmış.
Bunu duyan halk eski mutlu günlerine kavuşacağının ümidi ile Devlet’in inde desteğini de alarak eğitim seferberliğini başlatan, GÜZEL HASLETLER EĞİTİM derneğine halk akın, akın üye olurlar. Çünkü insanların sevgi saygı atmosförü içinde, madden ve manen kalkınması, huzura ermesi için, ömür boyu ihtiyacı olan bilgileri, öğrenmesi gerekiyormuş.
İşte o zalim devden kurtulmak için eğitim seferberliği başlatıldığında bakmışlar ki dev küçülmüş, küçülmüş sonra yok olup gitmiş. Masalımız burada bitiyor ama bu dev gerçek dünyada da yaşıyor, biliyor musunuz? Sevgili yavrularım.
Bu devin kim olduğunu anladınız mı? Bu dev, içki sigara uyuşturucu kumar alışkanlığıdır. Bu alışkanlıkları destekleyenler, toplumda, maddi ve manevi değerleri, birlik ve beraberliği sevgi ve saygıyı etik değerleri yok eden, tembelliği körükleyen, insanları yanlış bilgilendiren, zararlı kültürdür.
Sevgili yavrularımız, kötü ahlak, zararlı alışkanlıklar, hastalıklar ve tembelliklerle savaşacağız. İlimizi Ülkemizi Dünyamızı karartan, sevimli görünerek insanları kandıran, zararlı kültürün körüklediği, kötü alışkanlıklar, dünyamızı yaşayamaz hale getirmeden, o bizi öldürmeden, biz onu yok edeceğiz.
İnsan dünyaya bilinçli olarak gelmemiş ki; bütün bilgileri sonradan öğrenmiştir. İnsanlar gençlik ve cahillik çağlarında bir özenti ile kötü alışkanlıklara mağlup olabiliyor. İlerleyen yıllarda ona duyduğu sempati, yerini antipatiye dönüştürse de, bu zararlı alışkanlığı bırakmak, zor gelmektedir. İnsanları esir eden, zararlı alışkanlıklardan kurtulma yolu, devlet, millet iş birliğidir. Devletimiz bu alanda güzel çalışmalar yapmakta Valilik ve ona bağlı kurumlar ve bazı dernekler, tütün kontrol kurulu ve maddeye bağımlı değil sevgiye bağımlı isim adı altında çalışmaktadır. Bu çalışmalar akıl sahibi insanların bu tür çalışmalara destek vermesi zararlı alışkanlıklardan kurtulması ile gerçekleşecektir.
Bu konuda fedakarca çalışan Gülhaseğitim Seferberliği yapan, toplumu tehlikelerden korumaya çalışan GÜZEL HASLETLER EĞİTİM DERNEĞİ’NE çok teşekkür ederiz.
Selam ve saygılarımızla
Raziye Ünal