YENİDEN, ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAK

2022-08-31

YENİDEN, ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAK
Önsöz:
Bu tiyatroda 16 YAŞINDAKİ Elifin bağımlılık konusunda mücadelelerde bulunan nenesinden duyduğu, yakın çevresinde gördüğü, olaylarla kurgulanan tiyatroda madde bağımlılığının nasıl bir şey olduğunu, nasıl korunmamız gerektiğini 12- 15 yaşlarındaki gençlere yönelik gerçek hayattan alınma bilimsel ve dramatik tiyatro çalışmasıdır.
Amacımız tehlikenin farkında lığına katkıda bulunmaktır.
Yazan Raziye Ünal
PİYESTE ROL ALAN OYUNCULARIN ÖZELLİKLERİ:
Raziye Hanım: 60 yaşlarında Güzel Hasletler Eğitim Derneği Başkanı, bağımlılık terapi danışmanıdır. Kısa adı Gülhaseğitim olan derneğini kurmuş ve yürütmektir. Amacı: toplumun madden ve manen kalkınması için, kişilik, sağlık, başarı değerlerinin yükselmesine katkıda bulunmaktır.
Elif: Nenesini çok seven liseye yeni başlayan akıllı ve duyarlı, bağımlılıkla ilgili olayları takip eden, bazen sert çıkışlar, bazen de güzel yorum getiren, sağlığın önemini bağımlılığın tehlikesini vurgulayan sevimli bir kız çocuğu.
Aynur Hanım: 46 yaşında eşinin vefatı ile hayatın yükünü sırtına almış, biri engelli, ikincisi bağımlı evini temizlik yaparak geçindiren iki erkek çocuk annesidir.
Komiser Ümit Erol Bey: Raziye hanımın tütün kontrol kurulu üyesi olarak çalışmalarından tanıştığı, emniyet müdürlüğünde kaçakçılık şubesinde görevli, işinin ehli, okullarda bağımlılıkla ilgili eğitimler veren bir komiserdir.
İl Sağlık Müdürü: Görevinin bilincinde, insana saygılı, değerli bir devlet görevlisi.

(TİYATROYA GİRERKEN OKUNAN ŞARKI)
Yazık olmuş o gence
Bağımlı olmuş gizlice
Aaaaaaaaaaaah! Ah!
Kandırılmış sinsice
Madde arar her yerde
Aaaaaaaaah! Ah!
Hani özgürlük nerde
Hapsolmuşsun maddeye
Aaaaaaaaaaaah! Ah!

BİR ANNENİN YAŞADIĞI GERÇEK HAYATTAN DRAMLAR
Raziye Hanım- (Derneğin ihtiyacı için alışverişe çıktım, sabah saat 11e geliyordu. Ara caddeden ana caddeye çıktığımda yıllar önce bir misafirlikte tanıştığım, Aynur hanım kardeşimle karşılaştım, düşecek gibi yürüyordu, yüzünden çok yorgun ve bitkindi olduğu anlaşılıyordu, sanki dokunsan devrilecekti.

  • Selamünaleyküm Aynur Hanım,
    Aynur Hanım (yorgun halde görünüyor, düşecek gibi yürüyordu, selamımı başını hafif eğerek aldı, yanına doğru yaklaştığımda, kısık bir ses tonu ile:)
  • Raziye Hanım bana yardım et! Çok sıkıntıdayım!
    Raziye Hanım
  • Ne oldu Aynur Hanım? Hasta mısın? Nasıl yardım ederim?
    Aynur Hanım:(Derdini anlatacak, güvenilir biriyle karşılaşmanın rahatlığını yaşayarak ağlayarak, derdini anlatmaya başladı.)
  • Ne hallerle böyüddüğüm öksüzüm Uyuşturucu kullanıyo Raziye Hanım, biliyon mu? Gendi gazancını da, benim temizlik yaparah gazandığım üç kuruşu da, uyuşturucuya veriyo!
    Raziye Hanım
  • Çok üzüldüm, Allah yardımcın olsun. Gel, bizim dernek şu arka sokakta, oraya gidelim, biraz su iç, elini yüzünü yıka dinlen, sonra anlatırsın olup biteni (Aynur Hanım Raziye Hanımın koluna girerek caddeden sokağa geçtiler) Bak işte, derneğe geldik, şu apartmanın ikinci katı.
    (Derneğin kapısını açar birlikte içeri girerler, Raziye Hanım, Aynur hanıma lavaboyu gösterir, Aynur hanım elini yüzünü yıkar, kurular ve birlikte başkan odasına geçerler, Aynur hanıma yer gösterdikten sonra, bir bardak su doldurup, verir.)
    -Buyur suyunu iç (Aynur Hanım suyunu alıp içer) anlat şimdi, nasıl bir yardım istiyorsun.
    Aynur Hanım (ağlayarak)
  • Raziye Hanım derdimi başdan anlatıyım, babaları vefat edince iki yetimime hem ana, hem baba oldum. Mevsimlik temizlik işçiliği yapıyorum. Sakat oğlumun düzenli işi yok, küçük oğlanda iki senedir sanayide çalışıyordu. Ne zaman oğlum kazancından eve yardım et desem param kalmadı diye kavga ediyordu. Bir seneden beri ara sıra benden de para alıyoru, ama bu durum dahada kotüleşdi, şimdi para diye ilimi sömürüyo, artıh ekmeğe muhtaç olduh
    Raziye Hanım: gözyaşını silmesi için, peçete bırakır yanındaki sehpaya
  • E pekiyi ne yiyip ne içiyorsunuz
    Aynur Hanım
  • Konu komşu durumu bildiğinden, yardım ediyor.
    Raziye Hanım
  • Oturduğunuz ev kiramı, kendinizin mi?
    Aynur Hanım
  • İyi ki eşimden kalma bir eski bir evim var,
    Raziye Hanım
  • İyi çok şükür kira derdin yok, Peki oğlun ne zaman madde kullanmaya başladı?
    Aynur Hanım:
  • Madde kullandığını bilmiyodum ki;
    Raziye Hanım:
  • Pekiyi nasıl anladın.
    Aynur Hanım:
  • Madde kullandını, gaynımın oğlu söyledi de, öyle haberim oldu, meğer ikisi de kullanıyomuş. Bi şey yemez içmez eve geldiği gibi gider, üstüne başına hiç bakmaz. Bundan bi ay önce ahşamınan gene madde parası ver diye beni zorladı yoh oğlum, maaş aldığımda sana verdim deyince de dellendi. Evin altını üstüne getirdi. Zaten normal halde de çok sinirli, O sırada bi görsen her lafıma kızıyo, o zayıf bedeni, kan çanağı gözleri ile kartal gibi, bakınca gorhuyom,
    Raziye Hanım:
  • Onu bu halden kurtarmak için ne yaptın?
    Aynur Hanım:
  • Ne yapıyım bilmiyom ki; ne kurtara biliyom, ne de kurtula biliyom bu dertten. (derken Ağlamaya devam ediyordu.) Sürekli, her gün geç yatıp, geç kahdığından işe sürekli geç kaldığı için, usta geç geliyor diye işten çıkardı. O yüzden daha da tehlikeli olmaya başladı. Geçen hafta gene para diye çıldırdı, engelli gardaşı, “anam nereden bulsun” deyince ona saldırdı. Onu korurken bu sefer beni itti dengemi kaybedip, başımı çarpmış, bayılmışım. Gözümü açtığımda hastanedeydim çocuklarımın ikisi de başımdaydı, polisler, sana ne oldu dediler, ne deyim Raziye hanım “Ayam dahıldı da düştüm” dedim.
    Raziye Hanım
  • -Çarpma nedeni ile hangi bir yerine bir zarar oldu mu?
    Aynur Hanım: (Ağlayarak devam etti)
  • Derdim öyle büyük ki; ağrıyı sızıyı hatırla mıyom. O da hala para diye evin altını üstüne getirdi. Evde tencereye kadar, para edecek ne varsa her şeyi sattı. Duramadım gittim ustaya yalvardım, işe geri aldırdım.
    Her gün ayrı bi olay yaşıyoh. Sabah işe gitmesi için uyandırınca, hemen gaçıp evin yanındaki harabeye saklanıyom, o işe gidince de, eve giriyom.
    Raziye Hanım:
  • Neden saklanıyorsun?
    Aynur Hanım:
  • Beni gorünce, gızıp baracak diye gorkumdan sahlanıyom. Dün ahşam yine, “ana param yok, yarın ahşama bana para bul dedi, gorhumdan, nereden buluyum diyemedim. Beni ateşler sarmaya başladı, geçe uyuyamadım, kimden uyuşturucu parası isteyim. Bunalıma girdim, bu sabah erken eleme ip alıp, bize yahın spor tesislerine gidip oradaki demire ipi bağlayıp intihar edecedim. Yolda ağlayarah giderken gomşumla garşılaşdım nereye giddimi sordu, durumu anlatdığımda elimdeki ipi aldı, intihardan vazgeçirdi Şimdi ben ne yapacağım Raziye Hanım!
    (Derken gözlerinden yağmur gibi yaşlar döküyor, çok korkuyordu, bellikli oğluna uyuşturucu parası arıyordu)
    Raziye hanım:
  • Gel emniyete gidelim, tütün konrol kurulundan tanıdığım Komiser Ümit Erol Beyefendi’ye anlatalım o bize yardım eder.
    Aynur Hanım
  • Yooo! Olmaz oğlum duyarsa beni öldürür Raziye Hanım, gelmem.
    Raziye hanım:
  • Ben o komiseri tanıyordum, uyuşturucu ile mücadele ediyor, O oğluna yardımcı olur. Emniyete gittiğimizi, oğlun nerden bilecek, öğle paydosu olmadan gidelim.
    (deyince, kabul etti.)

Perde Kapanır ve yeniden açılır.
(Birlikte Emniyet Müdürlüğüne gittik, Ümit Erol beyle görüşüp durumu anlattık.)
Ümit Erol Bey:

  • Buraya gelmekle çok iyi ettiniz, şimdi bana oğlunun iş adresini ver, biz bu gün oğlunuza bir arkadaş gibi yaklaşarak konuşur, tedavi için ikna eder, yardım eder, satıcıların da yerini öğreniriz. Siz rahat olun
    (Dediğinde Aynur hanımın kasvetli yüzü aydınlanıverdi, ilk defa yüzü gülümsedi. Bu arada Ümit Bey yakın zamanda kendisine intikal eden bir olayı anlattı:)

-Geçenlerde, oğlum kayıp, oğlumu bulun diyen bir anne geldi. 6 kız Çocuğundan sonra bir erkek çocuğu olan aile, bu çocuğun her dediğini yapıp şımartarak büyütmüşler, 16 yaşındaki bu çocuk madde bağımlısı olmuş, annesi durumu babasından saklıyor. Aldığı haçlıkları yükseltiyor yine de bu haçlıklar az gelmeye başlıyor. Bir gün çocuk babasının bankaya yatıracağı taksit paralarını çalıp kaçıyor, durum anlaşılıyor ve evde kızıl kıyamet kopuyor. Baba: Olmaz olsun böyle evlat diye bağırıyor. (Annenin iki gözü iki çeşme ağlıyor.)

Raziye hanım:
Ee! Çocuk bulundu mu?
Ümit Erol Bey

  • Evet, bir hafta sonra bir harabede, perişan, pislik içinde, tanınmayacak şekilde beş parasız bulduk.
    Aynur Hanım: (Raziye hanıma dönerek)
  • Raziye Hanım en dertli kendimi sanıyordum, meğer benim gibi niceleri varmış.
    Raziye Hanım
  • Evet Aynur Hanım, her zaman beterin beteri vardır Allah beterlerinden korusun.
    Ümit Erol Bey:
  • Bu gün ilimizde, 1200 ile 1300 madde bağımlısı var aileleri sizin gibi zor durumda, bizim bilmediklerimiz de var daha.
    Raziye Hanım:
  • Ümit bey En büyük sıkıntıyı bağımlıların aileleri çekiyor gibi görünüyor, acaba burada bağımlılar nasıl bir sıkıntı yaşıyor, gelecekte bu gençlerin hali ne olur.
    Ümit Erol Bey:
  • Raziye Hanım aileler zaten evlatları için endişe duyuyor sıkıntı çekiyorlar. En az aileleri kadar sorun yaşayanlar ve yaşayacak olanlar madde bağımlılarıdır. Bağımlılarda gelecek körlüğü oluşmuştur, geleceğini düşünmezler.
    Raziye Hanım:
  • Ümit bey sizler bu işlerin içindesiniz gençler neden bağımlı oluyor bu konu ile ilgili bir düşünceniz var mı?
    Ümit Erol Bey:
  • Aile içerisinde belirli ilke ve değerleri kazanmış kendine güveni olan bir genç, kendi kişilik yapısı ve değer ölçülerine uygun olan bir grup seçer. Yeterli bilinç ve psikolojik güce sahip olmayan bir genç ise, arkadaşlarının "bir kereden ne çıkar" telkinlerine uyarak, merak ve bilinçsizlik nedeni ile madde kullanımına başlayabiliyorlar. Bunu kullanmakla bağımlı olmayacağını, istediği zaman bırakacağını düşünürler.
    Aynur Hanım:
  • Komiserim biz madde bağımlılığının ne olduğunu bilmiyoruz ki çocuğumuzu bilgilendirelim.
    Raziye Hanım:
  • Çocuk yetiştiren her anne baba bu konularda bilinçlenmeli ve çevremizdeki insanları da bilgilendirmeliyiz, bizim yaşadığımız sıkıntıları başka insanlar yaşamasın.
    Ümit Erol Bey:
  • Evet Raziye Hanım Madde kullanmaya başlamada bazen genlerin veya kişisel yatkınlığın önemli bir payı vardır. Alışılmış kurallara karşı başkaldırabilen, duygusal açıdan dengesiz, çabuk parlayan, olgunlaşmış gençler, çevrelerine uyumda güçlük çekerler. Denemeye ve yeniliğe duydukları merak nedeniyle de maddeyi alabilirler.
    Raziye Hanım:
  • Evet Ümit Bey, yapılan araştırmalarda sürekli alkol alan, alkolik bir kadının neslinden olan çocuklar, genlerle akıl sağılığı bozuk olarak doğmuş, hatta bu böyle yedi nesil böyle devam etmiştir.
    Komiser Umut Erol Bey:

    • İnsanlar bu gerçeklerin farkında olmalıdır. öğrencileri madde bağımlılığına iten sebeplerin başında yanlış bilgiler ve inanışlar gelmektedir. Bu maddeyi tavsiye edenler al bunu daha enerjik olur, sınavlarda daha uzun süre uyanık kalabileceksin, dikkatini daha iyi odaklayabileceksin, beyninin işlevlerini hızlandıracağı, enerji ve gücü artırarak potansiyelini çoğaltacağı gibi yanlış bilgiler verilir. Evet Başlangıçta beklediği dinamizmi yakalayan genç, bir müddet sonra kendisini eskisinden daha kötü bir durumda bulur. Artık normal aktivitelerini ve günlük yaşamını sürdürmek için gerekli olan faaliyetleri bile yapacak gücü kendisinde bulamaz. Devamlı olarak ilk yakaladığı enerjiyi yakalamak için ilaç dozunu artırma yoluna gider. Ama sonuç daha da içinden çıkılmaz bir hal alır ve bir kısır döngü içine girmiş meraklı genç kandırılmış olur.
      Aynur Hanım:
  • Gençlerin bu konularda bilgilendirilmesi gerekmektedir.
    Umut Erol Bey:
  • Evet Aynur hanım herkesin bu konularda bilinçlenmesi gerekmektedir. Bağımlılık konusunda yanlış inanışlar: son zamanlarda, dünyada ve ülkemizde, uyuşturucu madde ve ilaçlara gösterilen ilgi artarak yayılmaya başlamıştır.
    Aynur Hanım:
  • Bende madde bağımlılığını duyardım ama zararı nedir, nasıldır ne bilir ne görürdüm, lakin başıma geldi.
    Umut Erol Bey:
  • Merak etmeyin Aynur Hanım bu gün öğleden sonra çalışma arkadaşlarımla birlikte oğlunuzla görüşeceğiz. Yarım saate kadar arkadaşlarla çıkar orada planımızı uygularız.
    Raziye Hanım:
  • Umut bey sizin işleriniz çok biz sizi daha fazla tutmayalım, desteğiniz ve bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederiz.
    Umut Erol Bey:
  • Bu bizim işimiz Raziye Hanım, son olarak şunu söyleyim. Gençliğin en önemli ihtiyaçlarından biri, bir gruba ait olma ihtiyacıdır. Bu ihtiyacı ailede, okulda, arkadaş çevresinde tatmin edebilir. Burada kendini ifade edemeyen sorunlu gençler, kendi gibi bireylerden oluşan guruba katılan veya manevi değerlerden uzak, toplum içerisinde toplumsal ihtiyaçları doyurulmayan, çocuklar madde bağımlısı namzeti diye düşünüyorum.
  • Perde açılır ve kapanır
    Raziye hanım bilgisayar başına çalışmaktadır. O sırada Kapının zili çalar(Raziye hanımın torunu gelmiştir)
    Elif :
  • Neneciğim, bu gün öğleyin derneğe seni görmeye geldim bulamadım
    Raziye Hanım:
  • Biriciğim bu gün öğle saatlerinde dernekte değildim. Bu gün çok üzüldüğüm bir olay yaşadım. (başından geçen bu olayları 16 yaşındaki torununa anlatır.)
    Elif:
  • Çok üzüldüm neneciğim, acaba o bağımlı genç bağımlılıktan annesi sıkıntıdan kurtulacak mı?
    Raziye Hanım:
  • Onların kurtuluşu bizimde huzur ve mutluluğumuz olacak biriciğim
    Elif:
  • Çok tuaf konuşuyorsun neneciğim, onların kurtuluşu ile bizim ne alakamız var.
    Raziye Hanım:
  • Biriciğim toplumlar her zaman birbirinin derdi ile dertlenip birbirini yalnız bırakmamalı elinden ve dilinden iyilikler hasıl olmalı dır. O zaman darda kalanlar mutlu olduklarında onlara destek olanlarda mutlu olurlar.
    Perde kapanır.
    BAĞIMLILIKTAN KURTULMA VE SONUÇ
    1. Perde oyuncuları:
      Raziye Hanım,
      İl sağlık Müdürü,
      Aynur Hanım,
      Raziye Hanım yaşadığı bu olaydan çok etkilendi, internet başına geçerek kimler bağımlı namzetleri dir. Bağımlılık nedir, nasıl korunuruz? Bağımlı olan çocuklarımıza nasıl davranarak kurtuluşuna vesile olacağız. İlimizde yaşanan sorunların çözümü için neler yapmalıydı. Bu konu ile ilgili araştırmalar yapıp, daha çok bilgilenmeliydi. Bu konularda ilimizde neler yapıldığını öğrenmek için İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmeye gitti.
      İl Sağlık Müdürü:
  • Hoş geldiniz Raziye Hanım
    Raziye Hanım:
  • Hoş bulduk Sn. Müdürümüz buraya gelmekten amacım ilimizde bağımlılıkla ilgili bir çalışma var mı? Emniyet müdürlüğünden öğrendiğime göre ilimizde 1200 1300 civarında bağımlı olduğunu varmış Sağlık müdürlüğü bu durumda neler yapıyor.
    İl Sağlık Müdürü:
  • Raziye hanım biz zaten emniyet müdürlüğü ile ortak çalışıyoruz. Bağımlı çocukları amateme gönderiyoruz, Amatem’den gelenleri, burada rehabilite etmeye çalışıyoruz.
    Raziye Hanım
  • Allah sizlerden Razı olsun dün çocuğu bağımlı olan önceden tanıdığım bir anne ile karşılaştım durum çok vahimdi. Ailelerin bağımlılık konusunda bilinçlenmesi lazım ki çocuklarını bağımlılığa karşı koruyabilsinler. Acaba diyorum aileleri davet etsem onları bilinçlendirecek bir uzmanınız bizim derneğe gelebilir mi?
    İl Sağlık Müdürü:
  • Niyetiniz için çok teşekkür ederim bu alanda yeterli uzman yok ama zaman, zaman biz bu işleri, öğrencileri ve velileri davet ederek, okullarda yapıyoruz?
    Raziye Hanım:
  • Sn Müdürüm daha çok insana ulaşmamız gerekir bizler bu konuda neler yapabiliriz.
    İl Sağlık Müdürü
  • Raziye hanım, Üniversite mezunu, veya psikolog olanlar veya da lise mezunu olup bağımlılık konusunda çalışan STK bireyi İnternetten “Bağımlılık Terapi” eğitimine katılıp, sertifika alarak, bağımlılık konusunda insanlara yardım edebilirler.
    Raziye Hanım
  • Ya! çok güzel, çok memnun oldum Sn. Müdürüm, Allah sizlerden Razı olsun, verdiğiniz bilgiler için. Bende bu eğitime katılabilir, yeri geldiğinde çevremi bu konuda bilinçlendirip insanların bağımlılıktan uzaklaşmasına katkıda bulunabilir , bağımlı olanların kurtuluşuna vesile olabilirim!
    İl sağlık müdürü:
  • Raziye hanım gayret ve azminiz için sizi tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
    (perde kapanır ve tekrar açılır.)
    Raziye Hanım zaman kaybetmeden eve gelince bilgisayarın başına geçti internetten “Bağımlılık Terapi” eğitimine kayıt oldu. Bilgiyi bilgisayara indirerek büyük bir gayretle çalışmalara başladı. Bu arada Aynur hanımı telefonla aradı
    Raziye Hanım:
  • Selamünaleyküm Aynur Hanım ne yapıyorsun nasılsın oğlunun durumu nasıl? Müsaitsen neler olduğunu anlatır mısın?
    Aynur Hanım: (Telefona cevap verir)
  • Aleykümselam Raziye Hanım, Allah senden razı olsun, Çok şükür iyiyim. O gün gomiser bey arhadaşları ile sivil kıyafetle bizim oğlanın iş yerine gelmiş orada tanışmışlar, sonra kendilerini tanıtmış, tedaviye razı etmişler. Ahşam oğlan eve gelince içime bir korhu geldi, şimdi benden para isteyecek diye. Ama öyle olmadı “Ana bu gün 3 polisle arkadaş oldum, bağımlılıktan gurtulmam için, bana yardım edecekler dedi. İçim öyle ferahladı ki.
    Raziye Hanım:
  • Eee nasıl tanışmış nasıl razı etmişler, çok merak ettim.
    Aynur Hanım:
  • Aynen bende oğluma, oğlum merak ettim kimmiş bu polisler sana nasıl yardım edecekler dedim. Ana ben çay dağıtırken üç kişi bağımlılığın insan sağılığına zararlarından bahsediyordu çaylarını verdim. Bana:

“ İki Dakka yanımızda otururmusun dediler, oturdum. Bana belki bilirsin bu çevrede bildiğin uyuşturucu bağımlısı varmı diye sordular, bilmiyorum dedim, sen öyle bir şey denedin mi diye sorunca, denedim dedim. Pekiyi devam ediyormusun dediler, evet dedim. Kurtulmak istermisin dediler, Bende kurtulabilirmiyim? denedim bırakamadım dedim. Onlarda bu işin bir tedavi yöntemi ve rehabilitasyonu var istersen sana yardımcı oluruz dediler. Bende kabul ettim” o halde yarın sabah erkenden gel, seni emniyet eli ile Amatem’e gönderelim dediler, bende kabul ettim.
Raziye Hanım:

  • Oooo! Çok sevindim
    Aynur Hanım:
  • Raziye Hanım aynen bende çok sevindim iyi etmişsin, oğlum dedim Allah kurtarsın dedim ya sevinçten içim içime sığmadı. Ümit Beyden Allah razı olsun ertesi gün sabah emniyette ifade vermiş, uyuşturucu satanların, kullananların isim ve adresini de vermiş yarın direk Amatem’e tedavi olmaya gidiyor, çok şükür.
    Raziye Hanım:
  • İyi, iyi çok şükür çok sevindim çok mutlu oldum, Yaratana şükürler olsun.
    Aynur Hanım:
  • Raziye Hanım Allah razı olsun senin sayende oğlum gurtuluşa erecek inşallah
    Raziye Hanım:
  • Her şey Allah’ın sayesinde, o dilemese sana kimse yardım etmezdi, Aynur Hanım Allah’a çok teşekkür et, şükret. Allah’a emanet ol, hoşça kal.
    Aynur Hanım:
  • Hahlısın Raziye Hanım Yaratana şükur olsun, Allah sendende razı olsun, hocca kal.
    Raziye Hanım ara sıra arayıp Aynur hanımın oğlunun iyi durumunu öğreniyor, mutlu oluyordu, yine bir gün gene telefonla aradı.
    Raziye Hanım:
  • Selamünaleyküm Aynur Hanım nasılsın iyimisin? Oğlumuz nasıl .
    Aynur Hanım: (ağlayarak cevap verdi)
  • Raziye hanım duymadın mı oğlumu geçen hafta kaybettim.
    Raziye Ünal:
  • Ne! ne oldu! Nasıl oldu hani kendini toparlamıştı, sende ona ödül olarak taksitle istediği motosikleti almıştın.
    Aynur Hanım: (ağlaması artarak)
  • Ahhh! Ah! Keşge almaz olaydım, işte o motosikletle gaza yapmış gaza yapdığı yerde de ölmüş. Yavrum uyuşturucuyu bırakmıştı, ana ben seni çok üzdüm, yaşatdığım sıkıntıları sana unutturacağım diyodu Raziye hanım içim çoh yanıyo, evlat acısı hiçbir acıya benzemiyomuş.
    Raziye Hanım: (gözleri doldu gözlerinden yaşlar dökülürken, titrek bir sesle) Allah sana sabırlar versin, evladına Rahmet eylesin canım kardeşim, taziyeye gelirim, Allah’a emanet ol deyip, hüzünle telefonu kapattı.
    Ve perde kapandı.